İmmün sistem olarak da adlandırılan bağışıklık sistemi hastalıklara karşı savunma mekanizmamızı oluşturur. Bu sistem vücudumuzdaki virüsleri, zararlı bakterileri ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok etmeye çalışan bir sistemdir. Daha basit bir tanımla, vücudumuza giren zararlı mikroorganizmalarla savaştığımız bedensel süreçleri gerçekleştirir.
Bağışıklık sistemi diğer vücut sistemleri ile bir bütün halindedir. Biz farkında olmasak bile gün içerisinde bu sistemlerimiz koordineli bir şekilde çalışır. Bağışıklık sistemimiz sigara içme, aşırı kilo, düzensiz beslenme, uyku düzeni bozukluğu, stres, el ve ağız hijyenine dikkat etmeme gibi durumlarda zayıflayabilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında insanın hastalığa yakalanma riski de artar. Hastalıklara yakalanma riskini azaltmak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak, direncimizi artırmak gerekir. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin tek ve mucizevi bir yolu yoktur. Bazı yiyecekleri diyetimize dahil etmek ve bazılarını da diyetimizden çıkarmak bağışıklık tepkimizi güçlendirecektir. Ayrıca diğer vücut sistemleri ile iç içe olduğundan dolayı sadece beslenmeye değil, bütün sağlık önerilerine, yaşam düzenine ve hijyene önem vermemiz gerekir.
İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda da sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı, egzersiz, yaş, psikolojik durum, stres, bitkisel takviyeler gibi bazı faktörlerin bağışıklık sistemini etkilediğini gösteriyor. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için bir anda meyve ve sebzeye yönelmek, bir anda miktarlarını artırmak doğru değildir. Çünkü sistemin güçlü olması için dengeli bir beslenme düzenine ihtiyacımız vardır. Bu sistemi bir puzzle gibi düşünebiliriz. Bir puzzle parçasının eksikliğinde nasıl puzzle tamamlanamıyorsa vitamin ve minerallerimizden herhangi birinin eksikliğinde de sistemimiz tamamlanamaz. Vitamin ve mineraller dengeli beslenmenin bir parçası olduğunda daha fazla etki gösterirler. A, C ve E vitaminleri antioksidan vitaminlerdendir. B6 vitamini de bağışıklık sistemimizde çok önemli yere sahiptir.
A vitamini içeren lahana, havuç, ıspanak, kuru kayısı, brokoli tüketilebilir.
C vitamini kaynağı olarak portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi kış meyveleri; yeşil yapraklı sebzeler, ıspanak, dolmalık biber, brüksel lahanası gibi sebzeler tüketilebilir.
E vitamininden zengin badem, yer fıstığı, ay çekirdeği, fındık gibi kuruyemişler ara öğünlerimizde tercih edilebilir.
Probiyotikler, besinler ile alınan bağırsaktaki yararlı mikroorganizmaların sayısını dengeleyerek sağlığı olumlu yönde etkilerler. Probiyotikler, doğal öldürücü hücrelerin (natural killer) aktivitesini artırarak bağışıklık sistemine katkıda bulunurlar. Doğal olarak fermente edilmiş süt ve süt ürünlerinde bulunurlar. Yoğurt, kefir, lahana turşusu, ev yapımı sirke tüketebileceğiniz probiyotiklerdendir.
Antioksidanlar ve vitaminler taze sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunur. Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri tüketimi de bu nedenle çok önemlidir. Omega 3; somon balığı, ton balığı, ceviz, fındık, buğday, semizotu, ıspanak ve brokolide bulunur.
Bol su tüketimi; yarısından fazlası su olan vücudumuz için yapabileceğimiz en iyi tercihtir. Hücrelerinin daha iyi çalışabilmesi ve bağışıklığı kuvvetlendirmek için minimum günde 1,5-2 litre su içilmelidir.
Düzenli beslenmenin yanında düzenli uyku ve gün içerisinde ayırdığımız yarım saatlik egzersiz de stresi azaltıp bağışıklığımızı artıracaktır.
Dyt. Gizem AKBULUT